R.Gazete No: 33022
R.G. Tarihi: 19.9.2025
Yargıtay 4. Hukuk Dairesinden:
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGITAY İLÂMI
Esas No : 2023/6780
Karar No : 2025/4565
İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : Denizli 8. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 09.02.2023
SAYISI : 2022/190 Esas- 2023/64
DAVACI : ... vekili Avukat ...
DAVALI : ...
Taraflar arasında araç mahrumiyet bedelinin tazmini davasında mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince kesin olarak verilen kararın kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; 06.11.2021 tarihinde müvekkiline ait araç ile davalıya ait araç arasındaki trafik kazası neticesinde aracının hasara uğradığını, müvekkilinin kazada herhangi bir kusurunun olmadığını, kazadan 40 gün sonra aracın ancak kullanabildiğini, bu sebeple iş ve sosyal hayatı için bedelini ödeyerek ikame araç kullandığını, bu süre boyunca araçtan mahrum kalması nedeniyle uğradığı zararların tahsili koşullarının oluştuğunu belirterek ve belirsiz alacak davası olarak şimdilik 10,00 TL araç mahrumiyet bedelinin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, bedel artırım dilekçesiyle talebini 1.140,00 TL'ye yükseltmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; kazadan 40 gün sonra davacının aracını kullandığını belirtse de söz konusu aracın hasarı göz önünde bulundurulduğunda meydana gelen hasarın tamirinin 40 gün süreceğinin doğruları yansıtmadığını, davacıya araç mahrumiyet bedeli ve ferilerine ilişkin ödeme yaptığını, buna ilişkin makbuzların olduğunu, kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu tarafın davacı olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosyada alacak kalemine dair bilirkişi raporu alındığı, kazanın oluş şeklinin belirli olması sebebiyle yeniden kusur incelemesi yapılmadığı, davacının kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığı ve davalının kazanın oluşumunda kusurunun bulunduğu kaza tespit tutanağıyla tespit edilmekle; bilirkişi tarafından değerlendirilen süreler makul görüldüğünden; davanın kısmen kabulü ile 140,00 TL araç mahrumiyet bedelinin haksız fiil tarihi olan 06.11.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
IV. KANUN YARARINA TEMYİZ
A. Kanun Yararına Temyiz Yoluna Başvuran
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiştir.
B. Temyiz Sebepleri
Adalet Bakanlığı kanun yararına temyiz isteminde; 21.05.2022 tarihinde açılan belirsiz alacak davası niteliğindeki davadan sonra, 17.06.2022 tarihinde davalı tarafça 1.000,00 TL ödeme yapıldığı, alınan bilirkişi raporu ile davacının zararının 1.140,00 TL olduğunun belirlenmesi üzerine bu değere göre dava değerinde artırım yapıldığı, mahkemece davanın kısmen kabulü ile 140,00 TL'nin faizi ile davalıdan alınmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, yargılama giderlerinin kabul-ret oranına göre taraflar arasında paylaştırılmasına ve davacı lehine 140,00 TL vekâlet ücretine karar verildiğini, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun "Esastan sonuçlanmayan davada yargılama gideri" başlıklı 331 inci maddesinin birinci fıkrasında, "Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder." hükmüne yer verilmiş olup, karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin "Davanın konusuz kalması, feragat, kabul ve sulhte ücret" başlıklı 6 ncı maddesinde ise "Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, bu Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur. Bu madde yargı mercileri tarafından hesaplanan akdi avukatlık ücreti sözleşmelerinde uygulanmaz." düzenlemesinin mevcut olduğunu, mahkemece, ödemenin davanın açılmasından sonra yapılması nedeniyle ödenen kısma ilişkin karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmesi, artırılan değere ve davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama gideri ile vekâlet ücretine karar verilmemesinin usul ve yasaya aykırı bulunduğunu belirterek mahkeme kararının kanun yararına temyizen bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
Uyuşmazlık; davalı sevk ve idaresindeki aracın karıştığı trafik kazası sonucu davacı aracında meydana gelen araç mahrumiyet bedeli tazminatı talebine ilişkindir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 363 üncü maddesi uyarınca îlk Derece Mahkemelerinin kesin olarak verdikleri kararlar ile istinaf incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlarına karşı, yürürlükteki hukuka aykırı bulunduğu ileri sürülerek Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulur. Temyiz talebi Yargıtayca yerinde görüldüğü takdirde karar, kanun yararına bozulur ve bu bozma, kararın hukuki sonuçlarını ortadan kaldırmaz.
Somut olayda mahkemece; davacı tarafın meydana gelen olay sebebiyle aracının zarara uğradığı, davalı tarafın kusurlu olduğu, dosyada alacak kalemine dair alman bilirkişi raporu ile değerlendirilen süreler ve yapılan hesaplama makul görüldüğünden davanın kısmen kabulü ile; 140,00 TL araç mahrumiyet bedelinin haksız fiil tarihi olan 06.11.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine ve "3)Hüküm altına alınan miktar üzerinden Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 9,56 TL ilam harcından peşin alınan 80,70 TL harcın ve ıslah yolu ile yatırılan 19,31 TL harcın mahsubu ile bakiye fazla kalan 90,45 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine, 4)Davacı tarafından yapılan 80,70 TL peşin harç yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5)Davacı tarafça yapılan ıslah harcıda dahil 100,01 TL ilk dava gideri, 225,25 TL posta ve tebligat gideri ve500,00 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 825,26 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesap ve takdir olunan 99,03 TL'lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye masrafın davacı üzerinde bırakılmasına..." karar verildiği, Adalet Bakanlığınca kanun yararına bozma talebi ile, mahkemece, ödemenin davanın açılmasından sonra yapılması nedeniyle ödenen kısma ilişkin karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmesi, artırılan değere ve davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama gideri ile vekâlet ücretine karar verilmemesinin usul ve yasaya aykırı bulunduğunun belirtildiği anlaşılmıştır.
Dosyanın incelenmesi neticesinde; davanın, davalı tarafından yargılama sırasında ödenen kısmı ile ilgili olarak "karar verilmesine yer olmadığına" karar verilip, HMK'nın "Esastan Sonuçlanmayan Davada Yargılama Gideri" başlıklı 331 inci maddesinin 1 inci fıkrası gereği "Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder. şeklinde düzenlemesi gereği, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderleri ve vekalet ücretinin paylaştırılması gerektiği halde, davanın yargılama sırasında ödenen kısmına dair reddi ile HMK'nın 331 inci maddesinin 1 inci fıkrasına aykırı olarak yargılama giderine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün kanun yararına bozulmasına karar verilmiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Adalet Bakanlığının 6100 sayılı Kanun'un 363 üncü maddesinin birinci fıkrasına dayalı kanun yararına temyiz talebinin kabulü ile kararın hukuki sonuçlarına etkili olmamak kaydı ile KANUN YARARINA BOZULMASINA,
Kararın bir örneğinin ve dava dosyasının Adalet Bakanlığına gönderilmesine,
19.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
----------o----------